Karaman Bakkallar ve Bayiler Odası olarak üyelerimizin sorunlarıyla araştırma yaparak yakından ilgilenmekteyiz. Bu çalışmalarımız sivil toplum örgütleri ve benzeri kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde gerçekleştirmekteyiz.
Küreselleşen dünyada, perakende ticaretteki hızlı gelişmelerinde etkisiyle büyüyen süpermarketler ve alış veriş merkezleri karşısında, bakkal esnafının genel durumunu ortaya koyarak, yaşanan rekabet sürecinde bakkalların geri kalmaması için yapılması gerekenleri Odamızca tespit ederek, Faydalı olacağını düşündüğümüz gerekli çözüm ve önerileri sunuyoruz.
Esnaf sorunlarının çözümü için en önemli alternatif çözüm olarak kendini göstermektedir.
Perakende rekabette son sözü söyleyecek olan müşteri olacağından bakkallar değişen şartlara uygun olarak müşteri memnuniyeti odaklı bir anlayışla tüketicilere para, zaman ve enerji tasarrufu sağlamak zorundadırlar. Bunun için;
▪Market zincirleri sebze ve meyve gibi taze ürünlerde zayıftır. Bu nedenle bakkalda, mevsimine ve müşterinin isteğine göre sebze ve meyvelerden salatalık, domates, limon gibi bazı ana kalemler bulundurulmalıdır.
▪Bakkallarda yapılacak gazete satışı önemli bir müşteri trafiği meydana getirecektir. Böylece gazete satın almak için gelen müşterilere başka şeyler de satmak mümkündür.
▪Hiçbir market zinciri müşterisine bakkal kadar yakın değildir. Tüketiciler için ihtiyaçlarını en kısa sürede evlerinden çıkmadan elde etmek çok önemlidir. Müşterilerin bu ihtiyaçlarına cevap vermede bakkallar rakipsizdir.
▪Veresiye satışlar bir bakkalın toplam satışının sadece yüzde 15'ini oluşturur. Buna rağmen müşterilerin gözünde bu husus bakkalların çok önemli bir avantajıymış gibi görülür. Veresiye oranı çok yükseltilmeden, marketlere karşı bu avantaj kullanılmalıdır.
▪İndirim mağazaları beyaz peynir, zeytin, salam, sucuk gibi ürünleri açıkta satamazlar. Oysa bu ürünler müşteriyi bağlayan, satıcının kendisi ile birebir ilgilenmesini istedikleri ürünlerdir. Hipermarketler ve süpermarketler tek bir elden alım yaptıkları için açık şarküteri reyonları damak zevkine tam olarak hitap edemezler. Bu reyonlara önem verip müşterilerin ihtiyaçlarına göre ürünler belirlenmeli onlarla birebir ilgilenilmelidir.
▪Marketlerde çalışanlar için müşteri sadece müşteridir. Bakkal için müşteri aynı zaman da bir komşu, ismen tanınan, hali hatırı sorulabilen, alışveriş tercihleri bilinen birisidir. Market zincirleri de bunun farkında olduklarından, bu eksiklerini gidermek için şimdi mağaza kredi kartları çıkarmaktadırlar. Marketlerin bu açığının farkına varılmalı ve müşterilere gereken önem verilmelidir.
▪Marketler tüketicinin kafasında yer eden ürünleri zaman zaman mal ettikleri fiyatların altında satarak müşterilerinin gözünde haksız yere ucuzluk imajı yaratmaya çalışırlar. Ancak bu ürünlerdeki zararlarını, diğer bazı ürünleri fahiş fiyatlarla satarak fazlasıyla çıkarmaktadırlar.
▪Birbirini tamamlayan ürünler yan yana konulmalı ayrıca tüketiciler tarafından planlı satın alınan ürün ile plansız satın alınan ürünler ilişkilendirilmelidir. Örneğin makarnalar ile ketçaplar yan yana sergilenerek makarna almaya gelen tüketiciye ketçap bu yolla hatırlatılmalıdır. İhtiyaç olmadan alınan ürün gruplarının karlılıkları her zaman ihtiyaç gruplarına göre daha yüksektir.
▪Raflar ürün gruplarına ve ambalaj boyuna göre düzenlenmeli, satılan her ürün müşterinin görebileceği şekilde sergilenmeli, yerlere konan mallar müşterinin dikkatinden kaçması engellenmeli, diğer ürünlere ulaşım kolaylaştırılmalıdır.
▪Eğer stoğa girilecekse sadece hem satışı hem kar marjı yüksek ürünlere ağırlık verilmelidir. Olmazsa olmaz ürünlere dikkat edilmeli, bu ürünleri yok satmamalıdır. Kasa, reyon ve raf altlarında satılmayan mallar biriktirilmemeli., özellikle iadesi olmayan malların raf ömürlerine dikkat edilmelidir. Son kullanma tarihi yaklaşmış ürünler olabileceği gibi kalite ve tedarik problemi ortaya çıkabilecektir.
▪Türkiye’de paranın maliyeti çok yüksektir, o gün satılamayan her mal kasadan çıkan paradır. Promosyonlu ucuz diye, satılamayacak ürünleri almak yerine daha makul fiyatlarla satabilecek malları satın alınmalıdır.
▪Bakkallarda ortalama 1250 kalem mal bulunmaktadır. Ama bunların sadece 425 tanesi bir ay içinde satış yapar. Ayrıca bakkalların yaptığı toplam satışın %90’ını da sadece 163 ürün yapar. Bu durumda ürün sayısını azaltıp, satılan ürünleri satmayı tercih etmek daha doğru olur.
▪Bakkal müşterisinin yarısından fazlası bakkal bağımlısıdır. Yani müşteriler bakkalda bir ürünü bulamadıklarında başka bir yere gitmezler, önerilen başka bir ürünü almazlar. Birebir müşteriler kalitesine güvendiği, isteklerine uygun ve avantajlı mallara yönlendirebilir. Bakkallar müşterilerinin alışveriş için neden kendilerini tercih ettiklerinin sebeplerini bilmelidir. Sadık müşteri, iyi hizmet alan müşteridir. Bu müşteriler her zaman en karlı müşterilerdir. Mevcut ürünleri daha fazla satın alırlar. Bunu yaratmada müşteri ile birebir ilişki ve onları tanımak önemlidir.
▪Rakiplerin açıkları takip edilmeli, onlardan faydalanmalıdır. Özellikle süpermarketlerin kapalı olduğu sabahın erken ve gecenin geç saatlerine kadar açık kalınmalıdır. Bakkal esnafı yoğun çalışma temposundan dolayı piyasadaki gelişmeleri yakından takip etmemektedir. Bakkalların bu eksikliği gıda ve tüketim piyasasındaki tüm gelişmelerin aktarılacağı kısa aralıklı grup toplantıları ile giderilmelidir.
(Bakkal Nasıl Kurtulur, Metro, s.20-25)
-
Bakkalların yanında, kasap, manav, kuruyemişçi, şarküteri, konfeksiyoncu, ayakkabıcı, tatlıcı-pastacı, hediyelik eşya satıcısı, kırtasiyeci ve benzeri 60'a yakın meslek grubunda faaliyet gösteren esnafı tehdit eden süpermarketler tıpkı Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi şehir dışına çıkarılmalıdır.
-
Süpermarketlerin çalışma gün ve saatlerine sınırlama getirilmelidir.
-
İmalatçı firmaların, Rekabeti Koruma Kanunu'na aykırı olarak, süpermarketlere ayrı, toptancıya ayrı, bakkallara ayrı fiyat uygulaması önlenmeli, Rekabet Kurulu haksız rekabete karşı daha duyarlı olmalıdır.
-
Kamu kurumlarının özel sektör faaliyeti olan, gıda perakendeciliği yapmaları, tüketim kooperatifi, kantin işletmeleri kaldırılmalıdır.
-
Belediyelerin semt pazarlarının dağılımını yaparken esnafı zor duruma sokacak uygulamalardan kaçınması, işportacılığı engellemesi ve büfe olarak açılmasına izin verdiği yerlerin daha sonra bakkallık yapacak şekilde genişlemesine müsaade etmemesi gerekmektedir.
-
Merkezi idarenin özellikle vergi, kredi ve teşvik uygulamaları açısından küçük esnafı destekleyecek, özendirecek yeninden yapılandırmaya gitmesi gerekmektedir. Yüksek kredi faizleri, vergi oranları gözden geçirilmeli, teşvik sürecindeki bürokratik aşamalar ve kıstaslar azaltılmalıdır.
-
Her köşe başına bakkal açılmasını engelleyici düzenlemelere gidilmeli, işyeri tahdidi getirilmeli, bakkalların birleşmeleri özendirilmelidir.
-
Bakkalların şirketleşmeleri, alım birlikleri kurmaları teşvik edilmeli, bakkal esnafının dayanışma bilinci pekiştirilmeli, kendini temsil eden odalara, federasyona güvenini sağlayacak faaliyetlere yer verilerek, güç birliği oluşturulmalıdır.
-
Bakkal esnafı arayış içerisinde olmalı, kendini geliştirmeli, müşteri memnuniyetini sağlayacak değişimlere açık olmalı, geleneksel uygulamalar yerine devamlı değişen koşullara ayak uydurmalıdır.
Sonuç olarak bakkal-süpermarketler arası rekabette son kararı müşterinin vereceği unutulmadan; tüketicilere para, zaman ve enerji tasarrufu sağlayabilen, sabahın erken saatlerinden gecenin geç vakitlerine kadar açık olan, gerektiğinde evlere servis yapan, müşterisine bir komşu kadar yakın, güleryüzlü, icabında veresiye veren, temizlik ve hijyenik şartlara azami ölçüde dikkat eden, müşterisini düğününde ve cenazesinde yalnız bırakmayan, ışıkları yanınca mahallenin emniyetini sağlayan, sosyal hayatın bir parçası ve demokrasinin sigortası olan gerçek "Bakkal Amcalar" ayakta kalacaktır.
Çalışmanın ülkemize, tüm esnafımıza faydalı olmasını diler ve işdünyası ilişkilerini geliştirmeye örnek olmasını temenni ederim.
Bayram UYSAL
Başkan